PINARBAŞI

Anadolu'da İlk insan yerleşimini M.Ö. 10.000'e çıkaran kazı. Pınarbaşı Projesi Liverpool Üniversitesi ve Karaman Müzesi’nin ortak bir projesidir.
En erken dönemlerdeki güney-batı Asya’da bulunan tarım toplumlarının kökenlerini araştırmak için Yakın Doğu’da, geniş bir alana yayılan insan topluluklarını içine alan bir süreci anlamak gereklidir. Anadolu Platosu’nun, en erken dönemlerdeki ilkel toplulukların atalarını barındıran Yakın Doğu’nun çoğu diğer bölgesine göre, belirgin farklılıklar gösteren çevresel özellikleri vardır. Aslında geç pleistosen (paleotik) dönemde, 10000 BP öncesinde, bu platoda yaşayan ilkel toplumlar hakkında kısıtlı bir bilgiye sahibiz. Acaba insanlar tarıma ve bağımsız olarak hayvancılığa çok farklı çevresel özellikleri olan bu platoda mı başladılar? Eğer böyle değilse, tarım bu bölgede nasıl gelişti? Eğer bu yerel gelişimlerin bir sonucu değilse, bu durum yeni çevresel koşullarda tarıma geçişin en erken göstergesi ve 3000 yıl içinde Avrupa’da tamamen tarım toplumlarının yerleşmesi ile sonuçlanacak olan batıya doğru geçişin ilk basamağı olabilir. Elimizdeki veriler, merkezi Anadolu platosu’nda, Aşıklı’da, MÖ 8000 yıl önce belirgin yerel özellileri olan yerleşik toplumlar tarafından tarım yapıldığını göstermektedir. Dolayısıyla, MÖ 9.binyıl, sedentizm, tarım ve büyük olasılıkla hayvancılığı anlamamız açısından hayati önemi olan bir dönemdir.
Pınarbaşı ilk defa, erken 20.yüzyıl’da bir Bizans Yazıtı’nın varlığı nedeniyle arkeolojik bölge olarak tanınmıştır. David French 1970 yılında bölgeyi ziyaret etmiş ve gördüğü kalıntılardan yola çıkarak erken prehistorik döneme ait bir yerleşkenin varlığından şüphelenmiştir (French, kişisel iletişim). Bu raporun yazarı ve Profesör Watkins (Edinburg Universitesi) 1983’de Konya Ovası Projesi’nin keşif çalışmaları kapsamında bölgeyi ziyaret etmiştir. Kaçak kazı yapanların açtıkları çukurlarda görülen önemli miktarda mikrolitik araç içeren birikimler geç Pleistosen/erken Holesen yerleşimin bir göstergesi olarak yorumlanması açısından önemlidir. Bunun sonucunda, Profesor Watkins 1994 yılında burada kazı çalışmalarını başlatmış ve daha sonra 1995 yılında kısa bir dönem devam etmiştir. Yapılan çalışmalar bölgede iki ana alan ortaya çıkarmıştır. Burada, içinde B Alanı yerleşiminin ve bunun az ötesinde bir höyük üzerinde bulunan A Alanı yerleşiminin kazıldığı bir kaya barınak bulunmaktaydı. Höyükte yer yer MÖ 9. bin yıl materyali üzerinde bulunan Roma-Bizans yerleşimine ait, büyük ölçüde aşınmış kalıntılar ve erken Bronz çağı yerleşimi ve ona ait mezarlık bulundu. (A) yerleşiminde sadece 3 x 1 boyutlarında küçük bir açma ile MÖ 9. binyıla ait katlar açığa çıkarılmıştır. Bu kazılar mikrolitler içeren artefakt kümeleri ile birlikte (karbon yöntemi ile) MÖ 8500-8000 yıllarını göstermektedir. Bu artefaktlar bölgenin MÖ 8. binyıl’a ait Neolitik bir yerleşkeden ziyade, geç (Epi) Paleolitik döneme ait avlayıcı/toplayıcı toplulukların yaşadığı bir yerleşke olduğunu göstermektedir. Bu kazı bölgesi, bölgedeki avlayıcı/toplayıcı veya tarım veya hayvancılık ile uğraşan en son toplulukları temsil etmektedir ve dolayısıyla, yukarıda bahsettiğimiz hususları anlamamıza yardımcı olacaktır. Kaya barınakta bulunan B alanı tarım ve hayvancılık ile uğraşan göçebe grupların olası kamp yerlerini açığa çıkarmıştır.

Dr. Douglas Baird ‘in Pınarbaşı 2003 kazı raporundan alınmıştır.
(01.07.2009)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANADOLUDA TARİH ÖNCESİ VE TARİHİ ÇAĞLAR

İLK HUKUK KANUNLARI

MANAZAN KAYA YERLEŞİMİ VE KADIN CESEDİ