Kayıtlar

Mart 17, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PİŞİRİLMİŞ TOPRAK FİGÜRİNLERİN YAPIMINDA KALIP ALMA TEKNİĞİ

Resim
TARİHSEL GELİŞİMİ Tarih boyunca heykel yapımı, kullanılan malzemelerin gelişimi ve çeşitlendirilmesi, yapım tekniklerinin geliştirilmesi, yapım araç ve gereçlerinin gelişimi gibi sorunlarla karşı karşıya olmuştur. Çok uzun yıllar heykellerin boyutları bu faktörlere bağlı olarak sınırlı kalmıştır.   Antik teknolojinin gelişiminin önündeki en önemli engel olarak, ucuz ve hatta ücretsiz köle işgücünün varlığı öne sürülmüştür: Birçok ağır işin yapımı sırasında gerekli olan teknik alet ve edevatların yerine bol miktarda bulunan köle gücü kullanılıyordu. Zanaatkârların mesleklerini geliştirmede kendi yetenekleri ön planda olmakla beraber, üretimde köle gücünün kullanılması her zaman söz konusuydu. Yardımcı iş gücü olmadan büyük boyutlarda eserlerin üretilmesinin mümkün olamayacağı kesindir.    MISIR BEREKET TANRISI MİN’İN AYAKTA DURAN HEYKELCİĞİNİN P.T. KALIBI VE HEYKELCİĞİ (Yunan Priapos’un Mısır’daki karşılığı) M.Ö. 6.yy. y: 7 cm, g: 4 cm, k: 2 cm Paul Andersen Öz

ANADOLU’DA PİŞİRİLMİŞ TOPRAK FİGÜRİNLERİN ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALAR SONUCU SAPTANAN TARİHSEL SÜRECİ

Resim
PİŞİRİLMİŞ TOPRAK FİGÜRİNLERDE ELLE ŞEKİLLENDİRME SÜRECİ Paleolitik çağdan başlayarak, insanların manevi bir güce duydukları gereksinim sonucunda, din ve buna bağlı olarak tanrı ve tanrıça kavramları, yani yaratıcı bir güç inancı ortaya çıkmıştır. Bu dönem insanının din görüşünü yansıtan ve ana tanrıça kültüne inandıklarını gösteren bazı buluntular gün ışığına çıkarılmıştır. Anadolu insanının din görüşü hakkında ilk bilgileri Neolitik dönem insanı vermektedir (Kulaçoğlu, 1992,10) . Geç Neolitik dönemden Erken Bronz çağına kadar, heykelciklerin el yapımı ve oldukça kaba formlu olduğu görülür (Higgins, R.A. 1963. 10) . Çayönü Tepesi’nden çıkartılan Oturan kadın heykelciği bu dönemin özelliklerini taşımaktadır. Heykelcikte baş, küçük bir sivrilik olarak stilize edilmiştir. Bu sivriliğin hemen altında, yana doğru uzanan küt biçimli çıkıntılar, kolları göstermektedir. Bacaklar öne doğru uzatılmış, küt uçlu tek bir kütle halinde biçimlendirilmiştir. Yandan bakıldığında, sırt, bel