KADEŞ BARIŞ ANTLAŞMASI
Kadeş Barışı, bilinenin aksine tarihin ilk yazılı antlaşması değildir. Ondan önce de, krallar ve vasalları arasında, birçok yazılı anlaşma, gerçekleşmiştir. Buna tek bir örnek bile vermek gerekirse, Kadeş Savaşı öncesi, Hitit Kralı Muvatalli’nin, Wiluša (Troya) Kralı Alakšandu ile yaptığı müttefiklik antlaşması yeterlidir. Kadeş’i önemli kılan, karşılıklı eşitlik ilkesine göre o zamanki dünyanın, iki güçlü devleti arasında yapılmış ilk yazılı anlaşma olmasıdır. Savaş Sonrası M.Ö.1274’te gerçekleşen Kadeş Savaşı’ndan sonra Kadeş kenti, Hititlerde kalırken, Muvatalli’nin ordusu, Kuzey Suriye’yi yakıp yıkmıştı. Bölgedeki Amurru Krallığı da Hitit vasalı olarak kalmıştı. Büyük Ramses ise “Tanrı Amon'un ilahi gücü ile Hititleri yendim.” dese de İkinci Suriye seferi’nden, Mısır’a eli boş dönmüştür. Suriye, Hitit kontrolünde olduğundan, Mısır’ın bölgedeki etkisi Kenan Ülkesi ile sınırlıydı. Ramses, Üçüncü Suriye Seferi’nde, Kudüs ve Eriha’ya saldırmış arkasından Şam