Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TAŞKALE / MANAZAN

Resim

KARAMAN KALESİ

Resim
Karaman Kalesi şehir merkezinde, şehre hâkim stratejik bir tepenin (Roma Dönemine ait bir Höyük) üzerindedir ve iç kale niteliğindedir. Hisar Mahallesi’nde bulunan Karaman Kalesi’nin kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Kalenin; Karaman’ın tarihiyle yaşıt olduğu ve her dönemin şartlarına göre yeniden yapıldığı kabul edilmektedir. En önemli yapımlar 1156 – 1187 yılları arasında Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile oğlu 1187 – 1196 yılları arasında Selçuklu tahtında oturan I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde olmuştur. Kentin iç surları; II. Kılıç Arslan döneminde, dış surları ise I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yenilercesine yapılmışlardır. Kale, 13. yüzyılda İlhanlılar, 14. yüzyılın ortalarında Karamanoğulları, 15. yüzyılın sonunda da Osmanlılar tarafından onarılmıştır.  Karaman Kalesi dış, orta ve iç kale olarak yapılmış, irili ufaklı birbirlerinden farklı olarak dokuz burç ile takviye edilmiştir. Burçların alt yapılarının 13.- 14. yüzyıllarda yapıldığı, 15. yüzyılda da üst kı

MANAZAN MAĞARASI – KARAMAN MÜZESİNDE SERGİLENEN BİZANS KIZI

Resim
Manazan Mağaraları; Bizans döneminde killi kireç taşı içine oyularak oluşturulan beş katlı toplu meskenlerdir. Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar bulunmaktadır. Katlardan çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri olan, dik oyma bacalarla sağlanmıştır. İlk iki kat doğu batı yönünde hücre şeklinde birçok odacıktan oluşmaktadır. Ortada bulunan yüksek kaya kütlesi içerisine oyulan diğer katlar yörede sırayla Kumkale, At Meydanı ve Ölüler Meydanı olarak adlandırılmaktadır. 1981 yılında bir çoban tarafından, Ölüler Meydanında bir kadın cesedi bulunmuş ve ceset müzeye getirilmiştir. Ceset; 16-17 yaşlarında bir kıza aittir. 2009 yılında yapılan C-14 testi ile bizans (doğu roma) kızının M.S. 1150-1200 yılları arasında yaşamış olduğu anlaşılmıştır. Cesedin büyük bir kısmı günümüze kadar sağlam olarak ulaşmıştır. Sadece kafatasından günümüze çok az bir kısmı gelmiştir. Mağaradaki kireç taşı, sabit ısıyı muhafaza ettiğinden ve havada da nem olmadığından,