MANAZAN KAYA YERLEŞİMİ VE KADIN CESEDİ
Manazan Kaya Yerleşimi, Karaman İli,
Taşkale (Kızıllar) ve Yeşildere (İbrala) Kasabaları arasında, Yeşildere
(İbrala) Suyunun oluşturduğu vadinin doğusunda yer alır. Karaman’a 40 km . uzaklıktadır. Vadinin
iki yanında yer alan kil oranı yüksek kireçtaşı arazideki yüksek kaya
kitlelerine tamamen insan eliyle oyulmuş meskenlerden oluşan bir yerleşimdir.
Yerleşimdeki meskenler beş kattan oluşmaktadır. Katlar arasında geçişi sağlayan
koridorlar bulunmaktadır. İlk iki kat doğu-batı yönünde hücre şeklinde birçok
odacıktan oluşmaktadır. Üstteki üçüncü, dördüncü ve beşinci katlarda yöre
insanları tarafından sırasıyla Kum Kale, At Meydanı ve Ölüler Meydanı olarak
isimlendirilen üç büyük salon yer almaktadır. Bu büyük salonlar etrafında da
hücre şeklinde mekanlar bulunmaktadır.
Kaya yerleşiminde günlük kullanımlara
yönelik hücreler, kaya zemine oyulmuş mezarlar, sarnıç ve nişler bulunmaktadır.
Birinci kattaki bazı odaların şapel olduğu anlaşılmıştır ve bunların içerisinde
bazı fresko ve geometrik bezeme izleri bulunmaktadır. Mağara yerleşiminin ön
cepheleri doğal olaylarla yıkıldığı için kesin girişinin yeri bilinememektedir.
Mağara yamaçlarından aşağıya dökülen taş parçaları arasında çok sayıda fosil
izlerine de rastlanmaktadır.
Mağara yerleşimindeki mekanlar yaz
aylarında serin, kış aylarında ısıtmaya gereksinim duyulmayacak bir özelliğe
sahiptir. Ayrıca dışarıdan gelecek tehdit ve saldırılara karşı da korunaklı bir
durumu bulunmaktadır.
Mağaraların ne zaman oyulduğunu kesin
olarak ortaya koyacak veriler olmamakla birlikte burada ele geçen küçük
buluntuların incelenmesi sonucunda, ilk kez Bizans Döneminde iskan edildiği
tahmin edilmekte ve bu dönemde çevrenin önemli yerleşimlerinden olduğu
düşünülmektedir.
KADIN
CESEDİ
Halen Karaman Müzesinde sergilenmekte olan
ceset define kazıcılarının kaçak kazıları sonucu gün yüzüne çıkmıştır. Manazan
gömüsü, bu kaya yerleşiminde beşinci kattaki “Ölüler Meydanı” alanında bulunmuş
olup genç bir bayana ait olabileceği değerlendirilmektedir. Cesede mumyalama
işlemi uygulanmamasına rağmen, killi kireçtaşının ısı ve nemi sabit tutma
özelliğinin sonucu olarak çürümeden kalabilmiş ve günümüze kadar gelebilmiştir.
Cesedin üzerinde bulunan kumaş parçası da renk ve desenlerini korumaktadır. Doğal
oluşumlar sonucu mumya özelliği taşıyan kadın cesedinin Karaman Müzesine gelişi
hakkında her hangi bir bilgi mevcut değildir.
Karaman Müzesinin 2009 yılı “Teşhir Tanzim
Projeleri” kapsamında kadın cesedinin yaşlandırmasının yapılması için alınan
numune örnekler Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesine gönderilmiş olup gelen
C-14 (organik malzemelerde kullanılan tarihlendirme metodu) sonucuna göre giysi
yaşı %68,2 olasılıkla MS. 1160-1070, %95,4 olasılıkla MS. 1000- 1200 arasına
tarihlenen doğal olarak oluşan ortam şartlarına göre mumyalaşmış kadın
cesedinin ortalama olarak MS. 1000-1200 yıllarında yaşamış bir kadına ait
olduğu anlaşılmaktadır.
Nabonidus
22.04.2016
Yorumlar