ARAMIZDA 2553 YIL VAR



BABİL’İN SON HANEDANI (NABONİDUS)

Medler ve İskitlerle birleşerek M.Ö. 612’de, Ninova’yı ele geçiren Babil Kralı Nabû-apal-usur (Nabopolassar), Yeni Assur Devleti’ne son vermişti. Nabopolassar, aynı zamanda Babil’in son hanedanı olan Kaldeli XI. Hanedanı kuran kraldı. Arkasından tahta geçen oğlu Nabû-kudurri-usur (Nebuchadrezzar II) ile Yeni Babil ya da Kalde İmparatorluğu adı ile anılan devlet, gücünün doruğuna ulaşmıştır. Babil kenti görkemli bir imar hareketi ile saraylar, tapınaklar, güçlü sur duvarları, çevresi su dolu kanallar ve anıtsal kapılarla donatılmıştır.

M.Ö. 597’de Kudüs’ü ele geçiren Nebuchadrezzar, Yehuda Kralı Yehoyakhin ben Yehoyaqim’i de tahtan indirmişti. Ancak Yahudiler, M.Ö. 588-586 yılları arasında Babil’e karşı ayaklanmış, uzun bir kuşatma sürecinden sonra Kudüs, yeniden Nebuchadrezzar ‘ın eline geçmişti. Bu kez Tapınak yakılıp yıkılmış, tutsak alınan Yahudiler, Babil’e getirilmişti.

Babil’in bu parlak dönemi, Nebuchadrezzar ‘ın ölümüyle son bulacak ve çöküş dönemi başlayacaktır. Nebuchadrezzar ‘ın ölümünün ardından sırasıyla babil tahtına;
Amel-Marduk                          (M.Ö. 562-560)
Nergal-shar-usur-Neriglissar    (M.Ö. 560-556)
Labashi-Marduk                      (M.Ö. 556) çıkacaktır.

Labashi-Marduk, bir komplo ile öldürüldükten sonra, Nabopolassar ile başlayan kan bağı da sona ermişti.

Bu arada,  Ay Tanrısı Sin'in rahibesi olan Harranlı Addagoppe, Babil’e gelerek oğluna mahkemede yüksek bir pozisyon elde etmişti. Belki de Labashi-Marduk’un ölümünde ana-oğulun parmağı vardı. Çünkü yeni kral Addagoppe’nin oğlu Nabu-na’id-Nabonidus (M.Ö.556-539) olacaktır.

Ancak Babil halkı, bir yabancı olarak gördükleri ve Keldani olmayan yeni kralı pek sevmeyecektir. Bu olumsuz duruma bir de Nabonidus’un dinsel reformu eklenecektir. Babil’in Baş-Tanrısı Marduk’un yerine Ay-Tanrısı Sin’i koyar. Kızı, Ennigaldi’yi de Ur kentinin Ay-Tanrısı Nanna (Sin) yüksek rahibeliğine getirir.
Nabonidus, halk tarafından sevilmeyen, iktidar olarak zayıf bir kraldı. Zaten M.Ö. 550’de Med İmparatorluğu’nu fethedip Achaemenid Pers İmparatorluğu’nu kuran  Cyrus II (Büyük Keyhüsrev), Lidya’yı da ortadan kaldırdıktan sonra Babil’e yönelecektir.

Nabonidus, politika ve devlet idaresine önem vermemekle birlikte dönemi için çok farklı ve ilginç bir karaktere sahipti. Zamanının çoğunu Babil’in geçmişine ayırarak, eski zamanlarda yapılmış tapınak ve diğer binaları incelemekle geçiriyordu. Hatta Sargon’un torunu olan Akkad Kralı Naram-Sin’e (M.Ö. 2190-2154) adanmış olan tapınağı kazdırarak ortaya çıkarmıştı. Bu ona tarihte ilk ARKEOLOG ünvanını kazandıracaktır.
Nabonidus’un Belshalti-Nannar diye çağırdığı kızı Ennigaldi de babasının misyonunu sahiplenmişti. Prenses Ennigaldi’nin, Ur kentinde Ay-Tanrısı Nanna yüksek rahibeliğinin yanı sıra bir koleksiyoner gibi eski eserleri toplama merakı vardı.

Büyük Ur Zigguratı’nın tepesindeki mavi odasında yaptığı ibadetlerden arta kalan zamanında topladığı bu eserleri küratörlüğünü yaptığı bir binada topluyordu. Büyük Ziggurat’a 150 metre uzaklıkta bulunan bu yerde kazı yapan arkeologlar farklı yüzyıllara ait özenle yan yana dizilmiş onlarca eserle karşılaşmıştı. Tarihçilerce bu bina dünyanın İLK MÜZE (M.Ö. 530) olarak kabul edilmektedir. Müzenin de dahil olduğu sarayın yeri  “E-Gig-Par” olarak adlandırılan antik binalar topluluğundaydı.

Arkeolog Leonard Woolley, 1925’te müzeyi kazarken, bulduğu eserlerin tabletlerle etiketlenmiş olduğunu farketmişti. Müzedeki eserlerin çoğu Nabonidus’un kazılarından elde edilmişti ve M.Ö. 20. yüzyıldan kalmaydı. Bazı eserlerin Ennigald’ın kendi yaptığı kazılardan geldiği düşünülmektedir.

Müzede; Kudurru (Kudurrular, Babil Kassit Hanedanları tarafından sınırları ya da vasallara hibe edilen toprakları işaretlemede kullanılan taştan belgelerdi.) Kral Shulgi heykeline ait bir parça (Shulgi- M.Ö. 2029-1982, Ur’un Üçüncü Hanedanı’nın ikinci kralıydı) gibi eserler ele geçmiştir.  




Nabonidus
Aralık 2014





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANADOLUDA TARİH ÖNCESİ VE TARİHİ ÇAĞLAR

İLK HUKUK KANUNLARI

KURAN’DA TUFAN